“`html
İsrail ve ABD’nin İran Üzerindeki Hava Operasyonları: Casusluğun Yeni Yüzü
İsrail ile ABD’nin İran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları, bölgede ciddi bir gerilimi artırmaya devam ediyor. Ancak dikkat çeken bir diğer alan, casusluk faaliyetleri ve gizli operasyonlar!
Tel Aviv yönetimi, askeri operasyonlarının öncesinde ve sırasında MOSSAD ajanlarının İran topraklarında aktif olarak bulunduğunu kamuoyuna bildirdi. Bu açıklamalar, yalnızca bilgi paylaşımından ziyade, bir tür psikolojik savaş stratejisi olarak değerlendirildi.
İsrail, bu ‘başarısını’ MOSSAD tarafından gerçekleştirilen bir operasyona ait görüntülerle destekleyerek duyurdu. Yayınlanan video, İran’daki casusluk faaliyetlerine ve insansız hava aracı saldırılarına dair görüntüler içeriyordu.
Gizlilikten Gösterime: Casusluk Faaliyetleri Artık Açıkta
Gizli görevler, geçmişte yalnızca yıllar sonra anlatılabilirken, bugün operasyona dair bilgiler bir telefon kamerası kadar yakındaki bir mesafeye ulaşmış durumda.
Uluslararası savaş görüntüleri, sosyal medyada geniş bir kitleye dakikalar içinde ulaşabiliyor. Ukrayna’nın Rusya’ya karşı İHA saldırıları ile İsrail’in Hizbullah’a yönelik operasyonları hemen izlenebilir hale geldi. ABD de operasyonlarını sadece başarı olarak değil, aynı zamanda bir mesaj taşıma aracı olarak sosyal medya üzerinde paylaşıyor.

Casuslukta Yeni Dönem: Gösterilen Gizlilik
The Wall Street Journal’a konuşan Virginia merkezli Deniz Analizleri Merkezi Danışmanı Samuel Bendett, Ukrayna’nın saldırılarının halkın dikkatini çekmek için planlandığını ifade etti. Böylelikle Moskova’daki basit vatandaşlar bile çatışmanın gerçekliğine tanıklık edebiliyor.
İsrail’in Tahran’daki operasyonlarını açıkça duyurması da benzeri bir strateji izliyor. Bu, yalnızca İran yönetimine değil, tüm dünyaya verilmiş bir mesaj niteliği taşıyor.
Kısa Vadeli Kazançlar İçin Tehlike
ABD’li eski istihbarat yetkilisi Norman Roule, bu tür operasyonların yalnızca askeri değil, aynı zamanda diplomatik etkiler yaratmak için de düzenlendiğini belirtti. Roule, “Bu tür kritik operasyonların yalnızca kısa vadeli siyasi kazançlar için riske atılması değerli kaynakları tehlikeye atabilir.” uyarısında bulundu.
King’s College London’dan uzman Ofer Friedman ise, “Hükümetler artık bilgi ortamını kontrol etmiyor, sadece bu alanda yön bulmaya çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, dijitalleşen arşivler ve hacklenebilir belgeler, istihbarat alanında yeni zorlukların baş göstermesine sebep oldu. Edward Snowden ve Jack Teixeira gibi olaylar bu alanda büyük sarsıntılara yol açtı.
Her operasyon, her belge ve her ses kaydı, potansiyel bir sızıntı riski taşıyor.

İki Banka ve Kripto Para Borsası Siber Saldırıya Uğradı
Haber kaynaklarına göre, İsrail ile ilişkili ‘Gonjeshke Darande’ adlı hacker grubu, Nobitex isimli kripto para borsasına müdahale ettiğini duyurdu. Açıklamada, grubun detayları 24 saat içinde paylaşma tehdidinde bulunduğu kaydedildi.
Hükümet Sözcüsü’nin Açıklamaları
İran Hükümeti Sözcüsü Fatma Muhacerani, siber saldırıların ülkede internet erişimde sorunlar yaşattığını ifade etti.
Güvenlik Önlemleri Artırıldı
The New York Times’ın haberine göre, İran hükümeti, üst düzey yetkilileri için geniş güvenlik önlemleri alındığını açıkladı. Yetkililerin cep telefonları ve elektronik cihaz kullanmamaları gerektiği bildirildi.
İstihbarat Bakanlığı, halkı şüpheli şahısları ve araçları ihbar etmeleri konusunda uyarıyor. Ülkede internet bağlantısı ise neredeyse tamamen kesildi.
Telekomünikasyon Bakanlığı’na göre, bu önlemler ajanların tespit edilmesi amacıyla alınmış durumda. Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın iletişim direktörü, “İnterneti kapatarak düzenin güvenliğini sağlıyoruz.” diye belirtti.
Gizli Görevlerin Açığa Çıkması
“MOSSAD gibi kurumların yalnızca sahada değil, zihinlerde de üstünlük sağladığını göstermek” amacı taşıyan gizli operasyonların yaygınlaşması, aslında geleneksel istihbarat anlayışını dönüştürüyor.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, gizli faaliyetlerin kamuya açık hale gelmesinin, güvenlik algısını nasıl etkilediğini dile getirerek, “Artık istihbarat sadece sessiz güç olmaktan çıkıp, görünür bir güç haline geliyor.” dedi.
Savaşlar, sosyal medyada görsel bir şova dönüşerek, halkların çatışmalara olan ilgisini artırıyor ve algı yönetimini sağlıyor. Bu durum, savaşların meşruiyetinin sosyal medya ile şekillendiğini ortaya koyuyor.
Siber Saldırılar: Yeni Bir Cephane
“Siber saldırılar artık ekonomik ve stratejik silah haline gelmiş durumda.” diyen Prof. Dr. Kırık, siber saldırıların gelecekte çok çeşitli alanlara yönelmesi durumunda büyük sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.
Sonuç Olarak
Gelişen teknolojiyle birlikte, siber savaşların ekonomik ve toplumsal dengeleri etkilemesi kaçınılmaz bir gerçek. Bu yeni dinamik, savaşın dijital alanda da sürdüğünü ve görünmeyen cephelerde de mücadelelerin devam ettiğini göstermektedir.
“`