Eski Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Funke Mediengruppe gazetesine verdiği demeçte Türkiye’nin AB üyelik sürecini değerlendirdi.
Sigmar Gabriel, Türkiye ve Ukrayna ile yeni bir işbirliği modelini savundu.
Gabriel, ne Türkiye’yi ne de Ukrayna’yı önümüzdeki birkaç yıl içinde AB üyesi olarak düşünmediğinin altını çizerek, “Bu nedenle daha yakın işbirliğinin alternatif modelleri üzerinde düşünmeliyiz” ifadelerini kullandı.
AB’nin, Türkiye ile yeni müzakerelere açık olduğunu belirten Gabriel, “Buna karşılık, Türkiye’nin de cepheleşmeden uzaklaşmak istediğini göstermesinin anlamlı olacağını düşünüyorum. Şu anda duyduğumuz şey yeni ültimatomlar, yeni çatışmalar ve bunlar bizi hiçbir yere götürmüyor” ifadelerini kullandı.
Gabriel, “İngiltere ile Brexit sonrasında Avrupa ile ilişkileri düzenleyen akıllı bir anlaşma yapabilirsek, bu Türkiye ve Ukrayna için de bir model olabilir. Ankara ile yeni bir gümrük birliği anlaşması yapabiliriz. Ancak, Türkiye’deki mevcut durum değişmediği sürece bu işe yaramayacaktır” dedi.
“İYİ İLİŞKİLER KURMA NOKTASINDA KARŞILIKLI İRADE VAR”
Türkiye ile AB arasında iyi ilişkiler kurma noktasında karşılıklı irade olduğunu belirten Gabriel, “Türkiye’de tutuklu bulunan bazı Alman vatandaşlarının kısa bir süre önce serbest bırakılmasının iyi bir işaret” olduğunu söyledi.
Bir dönem Türkiye’de tutuklu bulunan Türk asıllı Alman gazeteci Welt muhabiri Deniz Yücel konusunda hala endişeli olduklarını belirten Gabriel, “Türk hükümeti onun kaderinin bizim için ne kadar önemli olduğunu biliyor” diye konuştu.
Alman gazetesi, 2022 yılının sonlarında Alman David Britsch’in, Türkiye’de yaklaşık dokuz ay tutuklu kaldıktan sonra “sürpriz” bir şekilde serbest bırakıldığını hatırlattı.
Birkaç gün önce de Alman gazeteci Mesale Tolu’nun Türkiye’de yedi ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığı aktarıldı. Terör örgütüne üye olmakla suçlanan Tolu’nun, ülkeyi terk etmesine izin verilmediği kaydedildi.